İzzet Çapa: Eğlence mekanlarının açık olmasını doğru bulmuyorum
6 Şubat’ın merkez üssü Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler 11 ili etkiledi.
Yıkılan binalar binlerce canımıza mezar olurken, deprem sonrası kaybettiklerimizin yasını tutuyoruz.
Bu arada bazı cümbüşçülerin kepenkleri kapattığı ortaya çıktı.
Bu uygulamaya toplumun belli kesimlerinden tepki geldi.
Bu tepkilerden biri de eğlence sektörünün tanınan ismi İzzet Çapa’dan geldi.
‘Böyle bir devirde eğlence yerleri açılmamalı’
Çapa, böyle bir dönemde cümbüş açmayı doğru bulmadığını söyledi.
Eğlence mekanlarında çalışan işçilerin hiçbir şekilde mağdur edilmemesi gerektiğini sözlerine ekleyen Çapa, sanatçıların da vicdan sahibi olduğunu ve bu duruma hazır olmadıklarını söyledi.
“Sibel Can’ın, Serkan Kaya’nın, Özcan Deniz’in, Yıldız Tilbe’nin gittiği yere dükkan açmayı doğru bulmuyorum”
Ensonhaber’e konuşan İzzet Çapa’nın mekanların açılmasına tepkisi şöyle:
Şimdi bu benim için abartılı bir konuşma olurdu. Biliyor musun, bugünlerde herkes her şeye yorum yapıyor ve ben çok sinirlenmeye başlıyorum. Adamın bir stratejist veya para politikası uzmanı olduğu, ancak bir deprem uzmanı olduğu ortaya çıktı. Bana eğlence sektöründesin diyorlar, ne kadar okursan oku, hakaretlerimin gerçek olduğuna inanmıyorum. Allah yardımcımız olsun diyorum. O kadar büyük bir felaketti ki, görünenin dışında geçmiş olsun ve hepimizin başı sağolsun demekten başka bir yorumum olmasın diyorum. Kimse farklı şekilde acı çekemez, sadece acılarını farklı gösterirler. Ona da saygı duyulmalı. Bugün sevdiğimiz birini kaybettiğimizde bile, bilirsiniz çok yakın zamanda annemi kaybettik. Ertesi gün işe gittim. Acılarımı içimde yaşıyordum, hayat devam ediyordu. Bugüne baktığımızda sadece 50 bine yakın kayıp insan var.
Herkes acıyı farklı yaşayabilir, bakın dans edebilir ya da edemez, ona kızgın değilim. O yerlerin açık olması da umurumda değil. Çünkü orada geçimini sağlayanlar. Bugün canım kardeşim Tayfun Topal açıyorum dedi. Sadece İstanbul’da 180 bin kişi ekmek yiyor. Bunun insanlara günah olmadığını söyledi. Burada sorgulamamız gereken olağan şey herkesin bir günde işveren olması. 3 sandalye, 5 sahne ve 1 sanatçı ile anlaşarak işveren olunmaz. İşveren böyle günlerin geleceğini öngörebilir. Türkiye deprem üreten bir ülke olduğu için istesek de istemesek de terör olayları ve afetler olabiliyor. Dükkanlarımız kapanıyor, ne diyelim o zaman? Ben işverenim diye bir köşeye mi girelim, hayırsever çalışanlarımıza sahip çıkmak zorundayız. Dükkanları açalım, ne kadar doğruysa.
Bir de şöyle düşünelim Sibel Can, Serkan Kaya, Özcan Deniz, Yıldız Tilbe’nin gittiği bir dükkânın açık olduğunu doğru bulmuyorum. Aynı şekilde sanatçılar da vicdan olarak doğruyu bulamayacaklardır. Ortağımla bir yol bulduk, herkes maaşını alınca işletmede çalışan kardeşlerim için oturduk. Yüzde ile çalışan abiler ve ablalar var ve biz kendi bütçemizden onlara destek olmak zorundayız, işverenler bunu şart koşuyor. Bölümümüzün sorunu bu. Bu insanlara ekmek veriyorsunuz, iş veriyorsunuz. Bu dükkanı açmak istiyorsunuz. Ah, küçük dükkanlar balıkçıydı, kebapçılar, açılabilirdi. Daha büyük Cahide tarzı mekanların açılmasından yana değilim, bu benim kişisel görüşüm.
